Sharren: "Pokémonlarımdan ayrılmayı sevmiyorum. Sonra onları özlüyorum..." dedi. Arfo ise: "Ama yeni Pokémonlarla arkadaşlık kurmak da harika. Bir de olayın bu kısmından bak. dedi. "Haklı." dedi Alex, ardından da: "Benim de Pokémonlarım evrimleşmiyor. Aslında birazcık da evrimleşmelerini istemiyorum... Evrimleşinde çok çirkin oluyorlar." dedi. Sharren ise: "Yoo? Dratini gibi bir şey Dragonite oluyor. Sandshrew ise karizmatik bir Sandslash. Abra, o kadar küçük şeyden Alakazam oluyor. Vulpix, gerçekten çirkin ama Ninetales gibi harika bir şey oluyor." dedi.

Ertesi sabah herkes birlikte uyandılar ve kahvaltıya indiler. Arkalarından Krise de geldi. Biraz sohbet ettikten sonra Arfo "Bütün gün burada bekleyecek miyiz" dedi ve yola çıktılar. Önce küçük eşyalar satan bir dükkana girdiler. Ancak bir şey beğenmedikleri için oradan ayrıldılar. Ardından çantacıya gittiler. Krise ve Alex yeni çantalar aldılar. Arfo ve Sharren ise öylece bakıp çıktı. Nereleri gezeceklerini düşünürken tekrar bir tiyatro gördüler. Oraya gitmek istedi Alex, ve bunu diğerlerine söyledi.

Arfo ise: "Aman boş ver, geçen sefer gittik de noldu, sıkıldık aslında." dedi. Alex: "Peki de, ne yapacağız? Burada salon da yok. Lapras'la diğer adaya gidelim diyeceğim ama yolu bilmiyoruz." dedi. Krise başını salladı ve: "Evet bilmiyoruz, ama ben de tiyatroya gitmiyorum aslında." dedi. Sharren ise: "Aman, yine piknik yapmayalım ad! Piknik yapmadan içim dışıma çıktı zaten." dedi. Diğerleri de başıyla onayladı.

Birlikte gezerlerken bir kız geldi. Sharren'a baktı ve "Beni hatırladın mı?" dedi. Sharren "Hayır" dedi. Kız "Angelina.." dedi. Sharren "Pardon, hatırlayamadım" dedi. Kız "Hani yakın zamanda..." dedi. Sharren "Zorlamaya gerek yok, aklıma gelmiyor." dedi. Kız da "Zeplinde tanışmıştık..." dedi. Sharren "Aa.. Tanıdım." dedi. Sonra da kız, "Burada ne yapıyorsunuz?" diye sordu. Arfo, "Nereden gideceğimizi bilmiyoruz." dedi. Kız da "Ben biliyorum ama bizi suda taşıyabilecek bir Pokémon lazım" dedi. Sharren "Bizde var" dedi. Yola çıktılar.

Alex: "Tanıştığıma memnun oldum güzel bayan." dedi. Angelina: "Merhaba." dedikten sonra Sharren'a bakarak: "Ben de ilk rozetimi aldım. Sen katılıyor musun Orange ligine?" diye sordu. Sharren hayır der gibi başını salladı. Angelina: "Hmm... Senin gibi ben de kazanıcam ve herkese artistlik yapıcam!" dedi. Sharren: "Ben yapıyor muyum sanki?" dedi gülerek. Angelina: "Yoo! Öyle demek istememiştim. Yani, ben hava atıcam, bu ligi herkes kazanamıyor. Ama ben kazanıcam!" dedi.

Ardından Lapras'ın üzerine bindiler. Arfo, Sharren, Krise, Alex, Jacob, Ruru, Tangela, Angela... Sharren "1. Rozetteki taktiği uygulayalım" dedi. Lapras suya buz saldırısı yaparak dondurdu ve üzerinden kayarak gitti. O kadar hızlıydı ki herkes sadece sıkıca tutunmakla meşguldü... Eğer elleri kayarsa, oldukları gibi buza çakılacaklardı. En sonunda Lapras yoruldu ve denizden yavaş yavaş ilerlemeye devam ettiler.

Denizin üzerinden yavaş yavaş ilerlerken, Sharren ileride bir ada daha gördü. Angelina hemen: "Hayır, o ada salonun olduğu ada değil ama salonun olduğu adaya gidebilmemiz için o adadan da geçmemiz lazım. Hem güzel de ada, gezmiş olursunuz." dedi. Sharren: "Güzel, hadi oraya gidelim o zaman." dedi Krise'e, Krise de Lapras'ı o tarafa doğru yönlendirdi. Adaya yaklaştılar, ada beklediklerinden daha da büyüktü, içerisinde de bir sürü alışveriş merkezi ve bina vardı.

Adaya geldiklerinde Alex "Pokémon'ları çıkarsak mı" dedi. Sharren "Yeter, içim daraldı, dinlensinler biraz" dedi. Alex "Tamam be" dedi gülerek. Ardından yola devam ettiler. Sharren Angelina'ya teşekkür etti yeniden. Ardından Arfo etrafa bakındı, Pokéball'da hiç Pokémon taşımamak çok garip geliyordu... En son Caterpie'yi yakaladığında Pokéball'da Pokémon'u yoktu... Biraz bakınınca yine içi bir tuhaf oldu ve "Ben sahildeyim" dedi diğerlerine. Onlar gezmeye devam ederken Arfo da sahile gitti.

Alex: "Ben Arfo'ya bakayım, acaba ne yapıyor?" dedi ve onun yanına doğru ilerledi. Arfo sahilde denize bakıyordu. Birden denizden bir Pokémon çıkıp Arfo'ya Su Pompası yaptı, Arfo sinirlenmişken Pokémon gülmeye başladı. Arfo: "Git Omastar!" dedi, ama Omastar'ı yoktu. "Off! Jacob, Hızlı Saldırı!" dedi ama Pokémon yine Su Pompası ile engelledi. Arfo Pokédexine baktığında, onun bir Horsea olduğunu gördü. Arfo sinirle: "Onu yakalıcam!" dedi.

Krise Sharren ile bir banka oturdu. Yanlarında Angelina da vardı. Krise Angelina'dan rahatsız olsa da onun yardımından dolayı bir şey söyleyemiyordu. Ardından Ruru bir kaç sefer etrafa bakınarak Jacob'ı aradı. Ancak bulamayınca etrafta onu aramaya başladı. Sharren'sa onun gittiğini fark etmedi. Krise "Şu ilerideki şey ne öyle? Bakalım mı?" dedi. Sharren "Olur" dedi. Krise ve Sharren ayağa kalktı, ardından "Sen de gel istersen Angelina" dedi Sharren. Angelina "Neden olmasın" dedi ve o da ayağa kalktı. Krise bozulsa da bir şey söylemedi.

Sharren ilerideki Arfo'yu gördü ve: "Gidelim." dedi. Koşarak yanına gittiler, Arfo bir Horsea ile savaşıyordu. Ama Pokémonları ona pek etki veremiyordu. En sonunda Jacob bir Hızlı Saldırı daha yaptı, Horsea son anda yıkıldı. Arfo sinirle uzaklaşacakken Sharren onu durdurdu ve: "Dur! Yakalasana onu?" diye sordu. Arfo: "Hmm... Su Pokémonu, iyi olabilir aslında." dedi ve geri döndü, Pokéball'ı attı ve Horsea girdi, Pokéball bir kaç kere sallandı ve durdu. Horsea'yı yakalamıştı Arfo!

Arfo Horsea'nın Pokéball'ına baktı ve "İşte benim kızım" dedi. Ardından Danny'ye verdi. Danny ağzıyla tuttu ve çantaya yerleştirdi. Arfo gayet mutlu olmuştu. "O benim" dedi gülümseyerek. Sonra da Angela, "Artık yeni adaya doğru yola çıksak iyi olmaz mı?" dedi. Hava yarım saat sonra kararmaya başlayacaktı. Sharren, "Yarım saat sonra hava kararacak. Yarın sabah yola çıkalım." dedi. Ardından birlikte çimlik bir alana oturdular. Alex "Sizi bilmem ama ben Pokémon'larımı çıkarıcam. Onlar buna alışkın" dedi. Pidgey, Shellder, Growlithe, Magnemite, Koffing... Krise "Ben de o zaman" dedi. Sharren ve Arfo da ona uyum sağladılar...

Sharren ise: "Pokémonları fazla çıkarmaya başladık, sıkılmadın mı hala?" dedi. Alex ise: "Yoo, onlar bu durumdan memnun." dedi gülerek. Ruru ise Pokétoplarından bu kadar çok fazla Pokémon çkarılmasını kıskanıyora benziyordu. Arfo ise: "Lige kadar geliştireceğim çok Pokémon var. Jacob, savaştırmadığım Nidoran ve de Horsea... Bunlarla ligi biraz zor kazanırım." dedi kendi kendine. Alex ise: "Hadi, hava karardı. Azıcık gezelim şehirde, belki karanlık şeyler gelir başımıza, ha?" dedi gülerek. Diğerleri de tamam dedi ve kalktılar...

Biraz dolaştılar. Sonra da Pokécenter'a gittiler. Kalmak için bir oda istediler, dört kişilik... Sonra da odaya girdiler. Krise, üst kattaki yatağa yattı. Altına da Sharren yattı. Arfo da diğer yatağın üst katına yattı. Alex de altına. Angela başka bir odaya gitti. Bütün gece çok rahat uyudular...

Krise ertesi sabah erkenden uyandı ve dışarı çıktı. Sahile oturdu. Telefonu da yoktu, Laila'yı arayacak... Çünkü Gyarados saldırısında hepsinin telefonu suda bozulmuştu... Sahilde tek başına saatlerce oturdu... Bir çok şey düşündü; Laila'yı, ailesini, Sharren'ı, Oddish, Slowpoke, Ponyta ve Lapras'ı... Mutsuz olduğunu hissetti. Niye yola çıkmıştı ki? Amacı neydi? Sonra da Pokécenter'a döndü ve Sharren'ı uyandırdı..