45. Bölüm
Hava aydınlanır aydınlanmaz Arfo kalktı ve: "GYM'e bugün mü gitsek acaba..." dedi kendi kendine. Alex ise: "Bugün değil, anca yarın." dedi. Arfo ise üzülerek: "Haklısın, biraz daha çalışmamız lazım. Dur! Benim Kakuna'm vardı!" dedi ve koşarak Pokécenter'a doğru ilerledi. İçeri girdi ve: "Hemşire, Kakuna'm n'oldu?" dedi. Hemşire mutlu bir şekilde: "O artık bir Beedrill." dedi ve Beedrill'in Pokéballını verdi. Arfo teşekkür etti.
1 Gün Sonra...
Arfo ve Alex sabah uyandılar ve salona gittiler. Kadın yine kahkaha attı ve "Bu sefer başaracak mısınız" dedi. Arfo "Göreceğiz" dedi. Kadın Alakazam ve Gengar gönderdi. Arfo da Horsea, Alex de Koffing gönderdi. Koffing zehirli duman saldırısı yaparak rakibi zehirledi. Daha sonra Horsea Su Silahı Saldırısı yaptı ve Alakazam'ı etkisiz hale getirdi. Kadın ağlayarak Alakazam'ı geri çağırdı. Sonra da Gengar'a sarıldı ve "Hadi oğlum" dedi. Gengar ona bakarken Koffing Zehir saldırısı yaptı. Gengar kendini yerde buldu. Zehiri arttı. Sonra da güçle kalktı, saldıracakken Horsea Su Pompası yaparak yine alt etti...
Arfo sevinçle: "SON ROZETİ DE ALDIK!" diye bağırdı. Kadın onlara son rozetlerini verdi ve ağlayarak kaçmaya başladı. "Sırada lig var..." dedi yumruğunu sıkarak Arfo. Alex: "Evet... Seni yenicem." dedi. Arfo: "Ha?" dedi. Alex de: "Arfo, ligde seninle karşılaşmak istiyorum, kimin daha güçlü olduğunu da merak ediyorum." dedi. Arfo: "Ben de'" dedi. Gülüşerek lige gitmenin yolunu aramaya başladılar...
Arfo Alex'e döndü ve "Ligden sonra da ayrılmayalım." dedi. Alex "Tabii ki!" dedi. Yolda ilerlerken Arfo Danny'yi kucakladı ve "Seni bırakacağımız çiftlik, Portakal Adası'nın hemen ilerisinde. Yani gitmene çok az kaldı." dedi. Danny sevinerek kollarını açtı. Alex "Ne kadar sevimli" dedi. Arfo "Hem de nasıl!" dedi. Jacob kıskanmıyordu... Buna Jacob da şaşırdı hatta. Yolda giderlerken Danny, Jacob ve Tangela hep oyun oynadılar. Alex de, Arfo da ikinci ligin heyecanını yaşıyordu... Arfo bu sefer kazanabilecek miydi? Peki ya Alex? Onun için de ikinci şanstı. Ardından ikisi de sessizliğe büründü ve yola devam ettiler...
Lige gitmek için Orange Path'den geçmeleri lazımdı. Burası, devasa bir mağaraydı. Arfo: "Oraya az kaldı." dedi. Alex de: "Evet!" dedi. Arfo: "Bu arada, biliyor musun bilmiyorum ama lige 3 Pokémonla giriliyormuş." dedi. Alex de: "Hmm, duymamıştım. Öğrendiğim iyi oldu ama." dedi. Arfo: "Hadi o zaman, acele edelim." dedi ve koşarak Orange Path'e geldiler, kocaman bir mağara... Derin bir nefes aldıktan sonra içeri girdiler.
Mağara, Kanto'dakiler gibi karanlık değildi. Birlikte içinde yürümeye başladılar. Arfo "Bu mağaranın en güzel yanı, hiç yol ayrımı olmaması" dedi gülümseyerek. Alex "Eğer gerçekten hiç yol ayrımı olmuyorsa, gerçekten kısa sürede çıkarız. O hâlde hadi! Koşalım!" dedi. Koşarak ilerliyorlarken Alex birden 3 metre yüksekliğindeki bir çukura düştü Tangela ile. Arfo ona yardım etmek için etrafa bakındı, o sırada o da bir ağa bağlandı ve ağın ipleri birden havaya doğru kalktı. Arfo, Jacob ve Danny de o ağda kaldı. Arfo telâşla "Bizi kurtarak yok mu?" diye seslendi. Ancak hiçbir yerden ses gelmedi, ta ki bir kahkahaya kadar... Bunlar Lily ve Mark'dı ve Pokémart soygununun intikâmını alacaklardı...
Lily: "Bakalım, şimdi ne yapacaksınız?" dedi. Mark ise: "Pokémarttaki gibi olmayacak bu sefer!" dedi ve Electabuzz ve Magmar gönderdiler. Electabuzz ve Magmar Arfo'ya işkence etmeye başladılar. Bu sırada Lily de Eevee'yi aldı ve elindeki 3 taşı ona gösterdi, "Bakalım ne olacak!" dedi. 3 taşı aynı anda tam bastıracakken Danny uzaktan bir Zehirli İğne yaparak engelledi! Danny ilk kez atak yapmıştı ama korkup hemen geri çekildi. Lily kızdı, Danny'i kucaklamaya çalıştı ama bu sefer de Eevee izin vermedi.
Arfo "Saldırmayı kesin!" diye komut verdi. Bunun üzerine de Pokéball'dan Beedril'i çıkardı. Arfo "Hadi Beedril! Ağları kopar!" dedi. Beedril hızlıca üstteki ağları koparmaya başladı. O sırada Alex çukurun dışına iki Pokéball fırlattı ve "Saldırın" dedi. Pokéball'dan Magnemite ve Growlithe çıktı! Magnemite Elektrik saldırısı yaparak Magmar'ı yordu. Growlithe de ateş saldırılarıyla Electabuzz'u yordu. O sırada Arfo'nun ağları koptu ve hepsi birden yere düştüler. Arfo hemen ayağa kalktı ve "Saldır Horsea!" komutunu verdi. Horsea Pokéball'dan fırladı ve Su Pompası ile Magmar'ı bayılttı. Electabuzz tam elektroşok yapacakken Magnemite onu engelledi. Ardından Mark ve Lily geri kaçtılar. Arfo "Uugh! Çok ağrıdı!" dedi. Sonra da yola devam ettiler.
Lily ve Mark sinirle kaçarken Arfo da Alex'i düştüğü çukurdan çıkarmak için çukurun başına gitti.. Arfo Alex'i göremeyince "Alex!" diye seslendi, Alex'in sesi gelmedi. Alex uzaklaşmıştı, az önce orada olmasına rağmen. "Amacı ne ki?" diye düşündü Arfo ve tek başına ilerlemeye başladı. Mağara uzundu, ve tek kişi olduğu için de çok sıkıcıydı. Bir ışık görür gibi oldu, peşinden koşturdu, ama o çıkış değil, göz yanılmasıydı...
Arfo, Jacob ve Danny ile yolda ilerlemeye başladı. İlerlerken zaman zaman da "Alex" diye seslendi, ancak cevap gelmedi. Arfo biraz daha hızlı adımlarla yürümeye başladı. Jacob Arfo'yu dürttü ve elini ağzına götürdü. Arfo, "Hm. Anladım, acıktın yani." dedi. Çantasından çıkardığı bir kaç yiyecekle Jacob ve Danny'yi doyurdu. Sonra da başka yemeğin kalmadığını gördü. Arfo, "Keşke biraz daha yemek alsaydım yanıma, umarım kısa sürede çıkarız burdan. Yoksa aç kalıcam." diye düşündü kendi kendine... Çıkışa doğru yürümeye başladı...
Alex de çıkışa ulaşmıştı. "Arfo da gelir herhalde." dedi. Lig binasına girip rozetlerini gösterdi ve Pokémonlarını kayıt ettirdi. "Yarın maçınız var. Yarın görüşmek üzere. İçeride yatağınız var, bir bakayım... Arfo Landrut ve Angelina diye birisi." "Angelina mı?" dedi kendi kendine Alex ve odaya geçti. Angelina da oradaydı. "Yine mi siz?" dedi somurtarak. "Siz? Arfo daha gelecek. Ben varım tek." dedi burun kıvırarak.
Arkasından Arfo da kayıt için geldi. Ertafa biraz bakınıp Alex'i aradı ancak göremedi. Ardından hemşire "Odanız şurada" dedi kapıyı işaret ederek. Arfo teşekkür etti ve kapıya doğru gitti. İçeri girdiğinde Alex ve Angelina da oradaydı! Arfo "Neredesin sen?" diye köpürdü. Alex "Buradayım işte, o sırada oradan kurtulmak istedim ve koşarak ayrıldım mağaradan." dedi. Bu sözler Arfo'nun hiç hoşuna gitmedi ama "Tamam" dedi soğukça. Sonra da çantasını koyup dışarı çıktı. Alex "Bi surat, bi surat.. Öff" dedi.
Arfo dışarıda bir süre geçirdikten sonra tekrar içeri girdi, gitmeden önce bir maç tablosuna baktı, yarınki maçı Angelina ileydi! "Hehe... Onu yenmeyi istiyordum, bunu yapıcam." dedi. Alex'in maçı da bir kız ileydi. Odaya gitti, Alex oturuyor ve Angelina da oturuyordu. Alex Angelina'nın yatağının ucunda oturuyordu. Arfo ona: "Oha!" dedi ve gözlerini kapayarak yatağa attı kendini. Alex ise: "Yanlış değil, uyandırmaya çalışıyorum, maçına baksın diye." dedi. Arfo da: "Merak etmesin, maçı benle." dedi ve uyumaya başladı. Alex ise şaşırdı.
|